15 Ocak 2017 Pazar

gündem üzerine

şu sıralar ülke kritik günlerden geçiyor. pisi pisine ölümle kahramanlık arasında gidip gelen sade vatandaşlar temsil ediyor ülkeyi. başkalarının "onların görevleri ölmek" diye tanımladığı askerleri saymıyorum bile. son dönemde artan bombalar, patlamalar derken şimdi ise taptaze bir gündemin içinde bulduk kendimizi. aslında konuşulacağı kesindi. fakat son dönemde yaşananlar dolayısıyla belki planları askıya alınır diye bekledim, ne var ki böyle bir şey olmadı, başkanlık anayasası geri çekilmedi. 

cumhurbaşkanına tam ve neredeyse tek yetki veren, meclisin bir nevi kendini feshetmesi anlamına gelen bu anayasaya dört elle sarınıldı. her dönem belli bir kitleyi yanına çekmeyi başaran akp kadrosu, bu sefer mhp liderini ikna etti. 
2001 ekonomik krizinde erken seçim çağrısı yaparak akp'ye ülkeyi 15 senedir tek başına yönetme şansı veren, fazilet partisinden ayrılan yenilikçilere tarihte görülmedik fırsat bırakan da devlet bahçeli'den başkası değildi.

ben referanduma kalmadan erken seçim yaşanacağını düşünüyorum ama yine de, olası bir referandumda neler yaşanacağını tahmin etmek istiyorum:

12 eylül 2010'daki referandumda herkes tarafından kabul edilebilecek, kimsenin itiraz edemeyeceği maddelerin yanı sıra o vakitten bu vakte kadar geçen sürede mevcut hükümetin yönetimsel ve yargısal bazda ciddi değişiklikler öngören maddeler vardı. sonuçta 1980'de yaşananları unutmamış kesimi, liberalleri, "hükümet bunu uygular mı uygulamaz mı bilinmez, niyet mi okuyalım diyen" kesimi, yani o dönemde kendilerini "yetmez ama evet" diye adlandıran tayfayı ve kürtleri kendilerine çekerek yüzde 57 oy çıkartıldı.
o dönemden bu döneme cehape kadın kollarındaki teyzelerin, "niyet okuyan"ların haklı çıktığını söylememe gerek yok sanırım.

fakat bu sefer yüzde 57'yi oluşturan o liberaller, o kürtler, o mhp'liler yok. şu anda bölük pörçük olmuş bir mhp var ortada. mhp seçmeni, mecliste partisinin kendisini temsil ettiğini düşünmüyor. 

zaten ben de buna şaşırıyorum ya, ekonomik anlamda yönetimsel bazda bu kadar sıkıntı varken böyle riskli bir işe mi girişilir? demek durum sandığımızdan daha da vahim. 
ihtimal şu ki erken seçim yapılsa iktidar partisi yüzde 35 bile oy olsa tek başına iktidar olacak çoğunluğu yakalayabilirken, şu durumda referandumdan yüzde 49 evet bile çıksa akp üzerinde kara bulutlar oluşmaya başlayacak. belki de bir devir kapanacak... 
referanduma kalır ya da kalmaz, evet çıkar ya da çıkmaz, ülkede yaşanacak her gelişme umarım biz milletin hayrına olur. (hayır, hayır ile ilgili bi kelime oyunu yapmayacağım.)