28 Mayıs 2020 Perşembe

film okuması: mutlu lazzaro (lazzaro felice)


Bir tür sömürü düzenini anlatıyor film. Markiz marabaları, marabalar kendi içlerindeki en safı filmdeki metafor adıyla aziz'i sömürür. Peki aziz kimi sömürecek?
Bu dünyaya ait olmayan bir karakter lazzaro. Bu karakterin dini de bir altyapısı olduğu halde film herhangi bir mistik öğe taşımıyor.

Devlet görevlilerinin bu korkunç geri düzeni gördüğü yerde onları şehirden uzak yerden alıp şehrin merkezine daha da kötü bir ortama koyması gibi bir devlet eleştirisi var. Medeniyet diye satılan fakat bin yıllık sömürge anlayışından daha berbat halde olmakla açıklanabilir bu. Carole karakterinin yillar sonra mültecileri tersten müzayede usulü işe almasi son dönemde gördüğüm en çarpıcı sahneydi. (5 eurodan bahsi açıp 1 euroya çalışacak işçi alımı)

Yıllar sonra anlaşılıyor ki sömürü düzeninin âlâsı bankalar tarafından yapılıyormuş. Lazzaro karakterinin bankaya gidip düzgünce hesap sorma sahnesi ve başına gelenler. Anlaşılan o ki o gerçek bir aziz. Ve çevresindeki tüm insanlar olarak hepimiz birer pisliğin önde gideniyiz.


Tüm bu eleştirileri yaparken ana karakteri zaman algisindan bağımsız kurgulamasi geçmiş günümüz değişimini ustalıkla yapması filmi güçlü ve özgün kılıyor. Cannes'da en iyi senaryo ödülü alması şaşırtıcı değil.  Son zamanlarda izlediğim en iyi film.