15 Haziran 2013 Cumartesi

bir istikrar abidesi: ergin ataman

türk basketbolunda en fark yaratan koç kim diye sorsan ergin ataman cevabını verebilirim direkt. gittiği kulübe beraber çalışmayı sevdiği arkadaşlarını getirerek "emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili" oluyor hemencecik.

geçen sene beşiktaş'ı, 30 senedir şampiyonluk yüzü görmemiş beşiktaş'ı dipten çıkarıp üç kupanın sahibi yaptı. bu sene ise galatasaray'ı 23 senenin ardından türkiye basketbol ligi şampiyonluğuna ulaştırdı...
istisnasız her sezon, başında olduğu takımı ufak bir tökezleme dönemi geçirir. kendisi ise, eleştirilere kulağını tıkayarak devam eder. geçen sene de beşiktaş başında eurochallenge yolunda ufak darbeler alırken, taraftarlarından "twitter'ı çok kullanıyorsun biraz takımınla ilgilen!" mesajları gelmeye başlamıştı o derece. o yine bildiğini okudu, takımını üç kupanın sahibi yaptı.

bu sene galatasaray'ın başındayken olanlar da pek farklı değil esasında. takımı sezona müthiş bir şekilde başlayacak derken, geçen sene euroleague en iyi ilk beşinde yer alan henry domercant sakatlandı. uzun sürecekti sakatlığı, sezonu kapatacaktı. olsun dedi, devam!
yine geçtiğimiz sene, özellikle cska moskova maçlarındaki oyunuyla adını avrupa basketboluna duyuran önemli savunma silahlarından göksenin köksal da sakatlandı, takım tıkır tıkır işliyor bu sırada ha, sezona müthiş de bir başlangıç yapmış, oyuncusu sakatlanıyor, devam diyor.

ve takımın en önemli oyuncusu winner oyuncu david hawkins, geçen sene çok iyi işler başardılar birlikte, bir nevi ona ihanet ediyor, dopingli olduğu açığa çıkıyor ve kendisini yarı yolda bırakmak zorunda kalıyor. hemen bir sistem oyuncusu transfer ediliyor. manuchar markoishvili, nam-ı diğer marko paşa!
sistem tıkır tıkır işlemeye devam ediyor ve bugün, tarihler 15 haziran 2013'ü gösterirken galatasaray erkek basketbol takımı 2013 yılında sezonu tek mağlubiyetle kapatıyor (final eşleşmesinde banvit'e karşı).

bu bir istikrardır. taraflı tarafsız herkesin alkışlaması gerekir.
taraflı tarafsız diyorum, çünkü pek sevilmez kendisi rakip taraftarlarca. çünkü başarılı adam sevilmez. güzel adamın çok düşmanı vardır ve kıskanılır.
.
ergin hoca'nın koyduk mu molası vardır çok meşhur. maçın bitimine bir iki dakika kala farkla öndeyken mola alır ve rakibi çıldırtır! tabii kendisinin makul bir açıklaması vardır ben play off'ları düşündüğümden alıyorum o molaları der. eyvallah deriz geçeriz.
fakat şöyle bir durum var, kendisi bunu efes'in başındayken de yapsa beşiktaş'ın başındayken de yapsa pek kızamazdım kendisine. kibir, başarıdan gelir. diyor ki: hodri meydan! daha iyisini yapabilirseniz çıkın siz yapın bunu...

ben de amatör basketbol yaşantımı göz önünde bulunduruyorum şimdi.
bu tarz şeyler bana büyük haz verirdi. rakibi sinirlendirmek...
pek centilmence durmuyor evet ama orada çok büyük bir psikolojik savaş var ve ben o hissi anlayabiliyorum.

fakat yine şöyle bir durum da var; ben amatör ruhumla yapıyorum bunu, o profesyonel haliyle... sanırım irdelenmesi gereken nokta asıl burası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder